22 Haziran 2018 Cuma

Kek vs Endüstri 4.0



Son birkaç hafta oldukça sürreal durumlarla karşılaştım.

Herşey Moda kayılıklarda, yüzünü sahile dönmüş bir trans bireyin denize karşı bacaklarına ağda yapmasını görmemle başladı.

Akabinde sabah işe giderken omzunda papağınıyla sakin sakin scooterında yol alan bir yurdum insanı kaza yapmama sebep oluyordu.

Önce bizim Alien'ın dilini
kopardılar sandım...
Aynı gün buz almak için ofisteki buzluğu açınca hayatımda gördüğüm en büyük kefalle göz göze geldim. Niye orada, kim getirmiş, ofiste yavaştan Dexter olmaya karar vermiş, "balıktan bir başlayalım hele, gerisi gelir nasıl olsa" diyen biri mi var hala bilmiyorum.

Aldığım damacana suya bir şey mı karıştırıyor bunlar acaba derken, sürrealite atak yaptı. 16 yıldır ülkeyi yöneten Reis’ten Muharrem İnce’nin kapsamı Endüstri 4.0’dan, tarıma kadar uzanan vaatlerine tokat gibi bir cevap geldi: Bedava Kek…

Her ülkede adaylar farklı seçim vaatlerinde bulunuyorlar elbette. Biri eğitim için A diyorsa öbürü B’yi bıraktım Z de diyebilir. Yine de bunlar istatistikteki normal dağılım eğrisinin ortalarına düşer. Konular genelde vergi, ekonomi, sağlık, savunma gibi vasat konulardır.

Kimse çıtayı Endüstri 4.0’a yükseltmez, çünkü pek çok seçmen anlamaz ya da önemsemez. “Bize Endüstri 4.0 lazım” diyen emekli Hüsmen Emmi bulabilmek zordur takdir edersiniz ki. Kimse de vaatleri “Bedava Kek” e indirgemez, çünkü seçmen o kadar da “şey” değildir.

İki uçta ancak aşırı vaatler yer alır(bkz Kek, bkz. Endüstri 4.0)

Geçtiğimiz hafta yaşadıklarımdan daha sürreal bir şey varsa Bedava Kek ve Endüstri 4.0’ınTürkiye'de tüm seçmende yarı yarıya karşılık bulabilmesidir. Belki de şaşırmamam lazım “fifti-fifti” ne de olsa halk literatürüne kardeşi “win-win” kadar hızlı girebilmiş sayılı ecnebi tabirinden biri.


Öyle görünüyor ki bu seçim Endüstri 4.0’ı anlayan, buna ihtiyaç duyan seçmenle, Bedava Kek’i dev bir hizmet olarak gören arasında olacak. Herhangi bir toplumda böylesi bir uçurum ne zaman ne şekilde oluşturulabilir, gelişmekte olan ülkelerin kaderi midir, bizim memleketin nev-i şahsına münhasırlığı mıdır bilemem.

Bildiğim “Bedava Kek” vaadiyle coşku seline kapılan seçmenin diğer “fifti”ye katabileceği pek bir şey yokken genci, emmisi, haminnesi ile  “Endüstri 4.0”cıların ülkeye ve diğer “fifti”ye en azından ekonomik refah sağlama ihtimali olduğu …

Yeter ki  Endüstri 4.0’cılar, havuzlu sitelerdeki evlerinde çocuklarını özel okula gönderirken diğer yarılarının eğitim, sağlık ve yaşam haklarının en az kendileri kadar önemli olduğunu unutmasınlar… 

"Dağdaki çobanla benim oyum bir mi?" gibi kibirli bir sorunun cevabı benim açımdan tereddütsüz ve kocaman bir EVET. Her zaman da bir olmalı. Malum "ya hep beraber, ya hiçbirimiz..." Artık öğrenmemiz lazım; hiçbir koyun kendi bacağından asılmıyor. 

Yoksa 15-20 yıl sonra yine sorarız “Kim veriyor bunlara oy yeaaaağ..”


Hiç yorum yok: