19 Mart 2013 Salı

Mutluluk 2 liraya satılıyormuş meğer

En son ne zaman milkshake içtiniz?

Ben bugün içtim. Bir önceki muhtemelen çocukkendi. Ne güzel bir şeydi ve hala ne güzel bir şey. 2 lira 75 kuruşluk bir çikolatalı milkshake, hayatın unuttuğum zevklerle dolu olduğunu hatırlattı bana. Tüm o pahalı terapilere nispet yaparcasına... 


Bazen içimdeki çocuk kafasını dışarı uzatıyor.
Ama gördüğü şeyleri sevdiğini hiç sanmıyorum.
Mesela havucun önce turuncu kısımlarını yiyip, ortasındaki sarıyı sona bırakmak. Ama özene bözene ve büyük bir heyecanla. Sonra denizde taş kaydırmak.... 8 kere kayan taşın verdiği o büyük coşkuyu -o büyük başarma duygusunu- çok mühim kariyerim nereye kadar terfi etsem verebilir ki bana?  

Bugün kendimi tanımladığım şeylerle, çocukluğumdaki "ben"i karşılaştırıyorum. Hangisi gerçek?

Gökyüzüne bakıp bulutların değişen şekillerini izlemek, birbirine göstermek mesela. Bilirsiniz, tüm çocukların yaptığı ve doğacak tüm çocukların yapacağı. Ama bugün sabrım yok ona.  Deniz kıyısında ya da havuzda güneşlenirken ancak bakabilirim bulutlara, o da iphone'umdan gözümü alabildiğim kısa anlarda.

Büyümek gelişmektir diye belletildi bize. Adı üstünde "büyümek". Oysa büyümek eksilmek gibi geldi bugün bana.

Hiç yorum yok: