28 Şubat 2013 Perşembe

Seni öldürmeyen şey nevrotik yapar bebişim

Nietzsche bir konuda fena halde yanılmış. Seni öldürmeyen şey, seni güçlü kılmaz, nevrotik yapar. En azından kadın dünyasında olay budur.

Annesinin bi'tanesi Nietzche abimiz
 O yüzden "ondan, bundan, şundan harap oldum, bak millet güçleniyormuş ben ise terpistten terapiste koşuyorum yahu, nedendir" diye kendinizi yemeyin. Nietzsche'nin herkesin kullanmaya bayıldığı bu aforizması biz kadınlar için büyük ölçüde bir züğürt tesellisinden ibaret.
Biliyorsunuz 21. yüzyılda bu konuya Mahsun Kırmızıgül de değindi "yıkılmadım ayaktayım" diyerek. Nietzche ile tek ortak noktası testoron hormonu ve pala bıyıkları olduğuna göre üstünüze alınmayın. Zira onlar erkek, olan biten herşey için annelerinin biricik oğlunu suçlamak yerine illa bir çıkış yolu bulup eli günü suçlamaya meyilliler.

"Paşa oğlum benim"
Biz kadınların dünyasında ise çekilen sıkıntılar stres, panik atak, güvensizlik, depresyon ya da çeşitli nevrozlar şeklinde tezahür buluyor. O yüzden canınızı hiç sıkmayın, normalsiniz. Ha ben depreşmek istemiyorum diyorsanız kısa vadeli panzehir olarak şarap, alışveriş, kızlarla dedikodu vb aktivetelere sığınabilirsiniz.

Daha kesin çözüm isterim bana ne diyorsanız, onunla bununla cebelleşeceğim diye uğraşmayın. Sonsuz mutluluk için ise özverileriniz, mükemmelliyetçiliğiniz ve empati yeteniğinizle gurur duyma ahmaklığını bırakıp, bencillik, düşük standartlar, 0 öz eleştiri yolunda kendinizi eğitmeye çalışın ya da antideprasınınızı almayı unutmayın.

20 Şubat 2013 Çarşamba

Ana, ağzına bir tane çarpabilir miyim?

Sevgili Ana Steele,
Ağzına bir tane çarpmak istiyorum mümkün mü?

Sen ve Christian'ın görünüşe göre light SM tadında ve "zorlu" ilişkisi, tahminen aklı beş karış havada, yaşı kaç olursa olsun içi ultra romantik bir ergen olarak kalmış bir yazar tarafından kaleme alındı. Yazarın iç dünyası hakkında düşündüklerime daha fazla girmek istemiyorum.

Evet, Gri'nin Elli Tonu ile başlayan, ortalama bir diziden hallice sevişme tasvirlerini saymazsak Bir Genç Kızın Gizli Defteri'ni bile yakalayamayacak derinlikte bir ilişkiyi anlatan kitap serisinden bahsediyorum.
Etrafta Ana'nın aşkını idealize eden, kendilerine şaplaksız bir Christian arayan koskaca kadınları gördükçe de bildiğin Kül Kedisi masalını iki kelepçe ve kırbaçla harmanlayıp dünya çapında fenomene dönüştüren pazarlamacıların elinden öpmek istiyorum.

Kızlar, aşkı ve aşkın hallerini anlamak istiyorsanız ve bunu illa populer bir yapıt etrafında yapacaksanız, Ana'yı boş verip  Anna'yı izlemenizi öneririm. Anna Karanina'da sadece Anna'nın aşkı değil, yan ilişkiler de kayda değer. Streotype'lar üzerinden gidip, karakterleri bu kadar çok yönlü anlatması benim hoşuma gitti. Tavsiye ederim.

8 Şubat 2013 Cuma

Sevgili Id, bir zahmet Ego'mun hizmetine gir

Çok sevgili dünlük,

Görüşmeyeli uzun zaman oldu ama emin ol o arada boş durmadım. EQ'm düşük olduğundan mıdır, obsesif kompalsifliğimden mi bilinmez, insan davranışlarının teorisini anlamaya verdim kendimi.

Dinlesene olm Ego'yu
Sonuçta da şunu anladım, bilinçli zihin bir yalanmış. Koskoca psikanaliz külliyatını bir cümleyle özetlemek gibi olmasın ama durum bu. Seni sen yapan şeyler sıfır bilmem kaç yaş arası annenin seni emizirirken bırakıp çalan kapıyı açması gibi sudan nedenlerle yaşadığın travmalarla şekillenmiş meğer.

O yüzden  boşuna, şöyle bir insan olacağım, onu bunu yapmayacağım, rejim yapacağım, bişiler bişiler olacağım diye bilincinizi zorlamayın. Sevgilinize, karınıza,  kocanıza, patronunuza da yok yere  bulaşmayın. İlla değişecekseniz biliç dışınıza yüklenin ya da hepiniz keyfinize bakın, o arada bir de varsa bebeklerinize iyi davranın. 70 yıllık ömürlerinde ne menem bir zat olacakları sizin "bırak bakiiim o oyuncağı, o yemek bitecek önce" diye çemkirip çemkirmenize bağlı zira.

Bense şu andan itibaren çok kararlıyım, kendi adıma tüm alt benliklerime emirimdir: sevgili id, tüm güdü ve şartlanmalarım, sevgili bilincimin sevgili dışı, hepiniz birden şu andan itibaren bilinçli isteklerimin hizmetine giyorsunuz. Herkes efendi olsun.

PS: Tüm terminoloji hataları bizzat bana aittir, siz de boşverin bence.