3 Ağustos 2011 Çarşamba

Benim babam bir vampirdi....

Beyaz Atlı Vampir
Diziler, kitaplar, filmler....Eskinin beyaz atlı prensi bugünün vejeteryan vampiri oldu...

Kadınların ruhsuz bir canavarı erkeklere tercih etmesi tesadufi mi?  Elin ruhsuz canavarı çoğu günümüz erkeğine göre daha romantik, daha koruyucu, daha erkek, daha centilmen... Ha kan emiyor mu emiyor, en azından fiziksel olarak emiyor sinsi sinsi ruhu kurutmuyor.

Yapımcılar neden eskinin "maço", "serseri", "romatik" erkek figürleri yerine yırtıcı ama sevecen, ruhsuz ama romantik, güçlü ama incitmeyen bir canavarı yeni beyaz atlı prens ilan ettiler?

Hollywood bile insan vucudunda ideal erkeği yaratmaktan aciz mi artık, ne yaparsa yapsın inandırıcı olamayacağını biliyor mu acaba?

Kaçımız sevgilisinin, kocasının her ne pahasına olursa olsun onu herşeyden koruyup kollayacağına, sonsuza dek tutkuyla seveceğine inanıyor? Yoksa biz kadınlar artık hayatımızdaki erkekleri koruyup kollamak zorunda mı hissediyoruz?  Plan yapmak, geleceği düşünmek, cesur olmak, "korkma yanındayım", "tabi ki başa çıkarız" demek, hayatla savaşmak, cevval olmak kadınlara mı düşüyor artık?

Peki ya babalarımız....? Onlar da mı vampirdi, biz mi çok küçüktük?

Hiç yorum yok: