20 Şubat 2013 Çarşamba

Ana, ağzına bir tane çarpabilir miyim?

Sevgili Ana Steele,
Ağzına bir tane çarpmak istiyorum mümkün mü?

Sen ve Christian'ın görünüşe göre light SM tadında ve "zorlu" ilişkisi, tahminen aklı beş karış havada, yaşı kaç olursa olsun içi ultra romantik bir ergen olarak kalmış bir yazar tarafından kaleme alındı. Yazarın iç dünyası hakkında düşündüklerime daha fazla girmek istemiyorum.

Evet, Gri'nin Elli Tonu ile başlayan, ortalama bir diziden hallice sevişme tasvirlerini saymazsak Bir Genç Kızın Gizli Defteri'ni bile yakalayamayacak derinlikte bir ilişkiyi anlatan kitap serisinden bahsediyorum.
Etrafta Ana'nın aşkını idealize eden, kendilerine şaplaksız bir Christian arayan koskaca kadınları gördükçe de bildiğin Kül Kedisi masalını iki kelepçe ve kırbaçla harmanlayıp dünya çapında fenomene dönüştüren pazarlamacıların elinden öpmek istiyorum.

Kızlar, aşkı ve aşkın hallerini anlamak istiyorsanız ve bunu illa populer bir yapıt etrafında yapacaksanız, Ana'yı boş verip  Anna'yı izlemenizi öneririm. Anna Karanina'da sadece Anna'nın aşkı değil, yan ilişkiler de kayda değer. Streotype'lar üzerinden gidip, karakterleri bu kadar çok yönlü anlatması benim hoşuma gitti. Tavsiye ederim.

Hiç yorum yok: